13 Ocak 2010

Bir Sana Bir de Bana

artık twitter hesabımız olmadığına göre yukardaki o linki kaldırmak gerek. yazan herkes okunmak ister illa ki diye düşünüyorum ama fazla takipçi de insanı rahatsız edebiliyormuş. bir de herşeyi de paylaşmaya gerek yok di mi. en azıdan bir süre. "şartlar olgunlaşana kadar" bırak içindekiler içinde kalsın dedim kendime. (ya da bildiğin vaktim yok kendime havalı bir sebep bulmaya çalışıyorum) oysa tam da bugün ne güzel tespitim gelmişti. 2009 yılı sinemada belgesel ve kurmacayı karıştırarak geçmiş. kimi amatör oyuncu kullanmış, kimi video-belgesel görüntüler eklemiş, kimi kurmaca karakter eklemiş belgeseline.

sonra yine bugün "uluslararası" olsan bile ne çok sinema işi kaçırdığımızı düşündüm. bugün öğrendim uzak diyarlardan, şu an adını anamadığım bir adam, köyünün/kasabasının her köşesinde film gösterimi yapmak için uğraşıyormuş. ne güzel bir örnek. hiç öyle "modern" bir yer de değil. ben de diyorum ki işte herşey de istanbul da olmak zorunda değil, şartları zorlamak gerek. herkes de festival yapmasın biri de sinema  kursun mesela, en bağımsızından. keşke bu işe biraz inansam da ben de benzer bir oluşumun içinde olabilsem.

Hiç yorum yok:

İzleyiciler