09 Temmuz 2006

palestine

bu kez de Kütüphanede bi etkinlik vardı Irakla ilgili bir belgesel gösterimi. Oradaki tahribatın el kamerasıyla çekilmiş amatör görüntüleri ve bulundukları bölgenin askeri olmadığını haykıran Iraklı insanlar. Yalnız benim hikayem biraz daha bana dair ki bu yüzden de başlık "palestine"
(bu arada artık ne ingilizce ne türkçe iki dilde de yazarken çok zorlanıyorum sanırım türkçem o kadar da iyi değilmiş bundan dolayı biraz problem yaşıyorum)
Neyse işte etkinlik sonrası bir masaya uğruyorum çok tanıdık broşürler, duyurular falan var. İnsanlar da muhabbet ediyorlar kendi aralarında ben de dinliyorum gizliden ingilizcem gelişsin diye (burda herşey onun için). Sonra kalabalık dağılıyor tam ben de kaçayım artık kimse soru sormadan derken Ivan "ee ne düşünüyorsun belgesel hakkında" diyor.
bir takım "hımm" seslerinden ve" ya uğraştırmasan beni şimdi, ben bunu ingilizce anlatamam valla" gibisinden yakınmalarımdan sonra "sen hangi dili konuşuyorsun" diyor.
"türkçe" diyorum
"ben tek kelime türkçe bilmiyorum" diyor.
ben o gün "ingilizce anlaşmak zorundayız o halde peki" deyip konuşmaya başlamıştım lakin sonradan anladım ki demek istediği "ingilizce bilmek bir fark değil, dert etme devam et" imiş. (güzel insan evet) ama bir yabancıyla konuşmak öyle kolay olmuyor işte.
Yabancı derken şunu demek istedim: okulda arkadaşlarınla öğretmenlerinle rahat anlaşıyorsun sen de onlar da ne demek istediğini anlıyorlar da sokakta öyle kolay olmuyo o işler ve doğal olarak biraz geriliyorsun. Neyse işte İvan beni salak görünce biraz tabi dünya meselelerinden başladı anlatmaya "palestine" dedi ve ben "bi sn palestine?" dedim.
uzun bi süre inanamadı nasıl bilmezsin diye anlatmaya çalıştı çalıştı çalıştı...baktım olmayacak
"o yeah, ı see" falan dedim ki bu herzaman işe yarıyor anlamasan da "yes" deyip geçiyorsun lakin ivan'da işe yaramadı siz ne diyorsunuz türkçede dedi
bir filistin diyemedim ben de
herneyse işte "yarın gel de iki kelime birşey öğren be cahil" dedi muhtemelen içinden dışından da kendi memleketini söyledi ama ben yine anlamadım oysaki türkiyeye çok yakın türkler bilirler falan diye eğlendi biraz işte.
sonra saat 9buçuk oldu zaten ben de koşarak uzaklaştım o gün bugündür işte İvan'ın peşindeyim ...

Hiç yorum yok:

İzleyiciler